بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالَ أَنَا۠ خَيۡرٞ مِّنۡهُ خَلَقۡتَنِي مِن نَّارٖ وَخَلَقۡتَهُۥ مِن طِينٖ ٧٦

Dedi ki: Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın.

– İbni Kesir

قَالَ فَٱخۡرُجۡ مِنۡهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٞ ٧٧

Buyurdu ki: Çık oradan. Şüphesiz sen, artık kovulmuş birisin.

– İbni Kesir

وَإِنَّ عَلَيۡكَ لَعۡنَتِيٓ إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلدِّينِ ٧٨

Ve muhakkak ki din gününe kadar la'netim senin üzerinedir.

– İbni Kesir

قَالَ رَبِّ فَأَنظِرۡنِيٓ إِلَىٰ يَوۡمِ يُبۡعَثُونَ ٧٩

Dedi ki: Rabbım, diriltilecekleri güne kadar beni ertele.

– İbni Kesir

قَالَ فَإِنَّكَ مِنَ ٱلۡمُنظَرِينَ ٨٠

Buyurdu ki: Sen, şüphesiz ertelenensin,

– İbni Kesir

إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلۡوَقۡتِ ٱلۡمَعۡلُومِ ٨١

Belli bir vaktin gününe kadar.

– İbni Kesir

قَالَ فَبِعِزَّتِكَ لَأُغۡوِيَنَّهُمۡ أَجۡمَعِينَ ٨٢

Dedi ki: Senin izzetine yemin olsun ki ben, onların hepsini muhakkak azdırırım.

– İbni Kesir

إِلَّا عِبَادَكَ مِنۡهُمُ ٱلۡمُخۡلَصِينَ ٨٣

Ancak içlerinden ihlasa erdirilmiş kulların müstesna.

– İbni Kesir

قَالَ فَٱلۡحَقُّ وَٱلۡحَقَّ أَقُولُ ٨٤

Buyurdu ki: İşte bu, haktır ve Ben, hakkı söylerim.

– İbni Kesir

لَأَمۡلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنكَ وَمِمَّن تَبِعَكَ مِنۡهُمۡ أَجۡمَعِينَ ٨٥

Muhakkak cehennemi seninle ve onlardan sana uyanların hepsiyle dolduracağım.

– İbni Kesir

قُلۡ مَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٖ وَمَآ أَنَا۠ مِنَ ٱلۡمُتَكَلِّفِينَ ٨٦

De ki: Ben, buna karşı sizden bir ücret istemiyorum ve ben, kendiliğimden bir şey iddia edenlerden de değilim.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu